Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

dik olarak

  • 1 круто

    кру́то изо́гнутые бро́ви — yüksek kavisli kaşlar

    за́росли о́чень кру́то спуска́лись к мо́рю — çalılık denize diklemesine iniyordu

    2) ansızın; birdenbire

    кру́то останови́ться — ansızın duruvermek

    пого́да кру́то измени́лась — hava birdenbire döndü

    3) sert biçimde; sertlikle

    на́до де́йствовать кру́че — daha da sert önlemler almalı

    Русско-турецкий словарь > круто

  • 2 прямо

    на э́том уча́стке доро́га идёт пря́мо — bu kesimde yol doğru gider

    2) ( без наклона) dik, doğru

    держа́ться в седле́ пря́мо — at üstünde dik durmak

    стой пря́мо! — doğru dursana!

    3) ( непосредственно) dolaysızca, doğrudan (doğruya)

    пря́мо или ко́свенно — doğrudan ya da dolaylı olarak

    они́ спа́ли пря́мо на земле́ — düpedüz toprağa yatmışlardı

    отту́да мы пошли́ пря́мо домо́й — oradan doğruca eve gittik

    пря́мо с доро́ги (не отдыхая, сразу по прибытии)ayağının tozu ile

    попа́сть пря́мо в цель — direkt isabet kaydettirmek

    переда́ча ведётся пря́мо со стадио́на — yayın stadyumdan naklen yapılıyor

    4) ( откровенно) açık (açık)

    говори́ пря́мо! — açık(ça) söyle!

    сказа́ть что-л. пря́мо в лицо́ кому-л. — yüzüne karşı söylemek, yüzlemece söylemek

    5) разг. ( просто) düpedüz, bayağı

    пря́мо сканда́л! — düpedüz skandal!

    сложи́лось пря́мо(-таки) парадокса́льное положе́ние — bayağı paradoksal bir durum meydana geldi

    6) ( как раз) tam

    пря́мо у нас над голово́й — tam tepemizde

    пря́мо напро́тив шко́лы (нахо́дится) стадио́н — okulun tam karşısı stadyumdur

    пря́мо противополо́жное мне́ние — tam karşıt görüş

    утвержда́ть пря́мо противополо́жное — tam tersini iddia etmek

    их интере́сы пря́мо противополо́жны — çıkarları birbirinin tam karşıtıdır, çıkarları taban tabana zıttır

    шаг в пря́мо противополо́жном направле́нии — tam tersine atılan bir adım

    разви́тие шло в пря́мо противополо́жном направле́нии — gelişme tam tersi doğrultudaydı

    ••

    пря́м-таки — см. прямо 5)

    Русско-турецкий словарь > прямо

См. также в других словарях:

  • AMUDEN — Dik olarak, dikine. Dik surette …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • pike — 1. is. İyi ayrılamama sebebiyle un veya irmik içerisinde kalmış olan, gözle görülebilen, iri ve koyu renkli kepek vb. parçacık 2. is., Fr. piqué 1) Uçağın yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inmesi 2) Uçağın yüksekten hedefin üzerine dik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikey — sf., mat. 1) Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur. 2) zf. Dik olarak Birleşik Sözler dikey geçiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kantar — is., Ar. ḳinṭār 1) Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç 2) Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boyuna — zf. 1) Ene dik olarak, boyunca, uzunlamasına, tulani Hızlı adımlarla caddeyi boyuna yürüyorlar. H. Taner 2) (bo yuna) Ara vermeden, durmaksızın Doktor Haldun lakırtıya ondan evvel yakalanmış, boyuna anlatıyordu. M. C. Kuntay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikçe — zf. 1) Dik olarak, diklemesine Daha dikçe dursa çenesini daha az oynatsa, diyordu. F. R. Atay 2) Derinden Dikçe nefes bile alınmayacak. A. Mithat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diklemesine — zf. Dik olarak Denize diklemesine inen bu çalılığın bir kısmını ayıkladı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikmek — 1. i, e, er 1) Bir cismi dik olarak durdurmak Bir yere direk dikmek. 2) Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir. F. R. Atay 3) i Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Ekvator — is., öz., coğ., Fr. équateur Yer yuvarlağının eksenine dik olarak geçtiği ve yer yuvarını iki eşit parçaya böldüğü varsayılan en büyük çember, eşlek, istiva hattı Ekvator un çevresi kırk milyon metredir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köşe yastığı — is. Köşe minderi üzerine dik olarak konan ve köşeleri tutan yastık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rahat duruş — is., sp. 1) Alıştırmalar arasında dinlenmek için eller arkaya dik olarak birleştirilmiş, bacaklar önde veya yana yarım adım duruşunda vücudun aldığı gevşek durum 2) ask. Rahat komutuyla geçilen duruş biçimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»